Fiziksel çabanın işe yaradığı konusunda hepimiz hemfikiriz. Peki mental çabanın işe yaradığından kaç kişi haberdar? Kaçınız bunu 'boş iş' olarak nitelendiriyor? Ve biz, bu sayede hayatı değişenler kaç kişiyiz?
Bugün nedense kendime güvenim en üst seviyede. Dakikada bir zayıflayınca nasıl güzel olacağımı hatırlayıp gülümsüyorum. Kendime inanıyorum, kendime her zaman inandım. İstediğim zaman yapamayacağım hiçbir şey olmadığını biliyorum. Bunu öyle klişe laf olarak söylemiyorum. Bir katalog düşünün, içinde bütün hayalleriniz hatta hayallerinize bile sığmayan onlarca seçenek var ve siz arasından kendinize bir 'hayat' seçiyorsunuz.
Benim için en zor kısmı istediğim hayatı seçmek. Keşke benim de en büyük sorunum bu olsa diyorsanız neden olmasın? Evet seçmek çünkü seçtiğim şey için çaba göstermem gerektiğinin farkındayım. Gerek aşk hayatımda, gerek okul gerekse bedenimde. Hayatta çaba göstermeden asla ama asla istediklerinize ulaşamazsınız. Belki siz de herhangi bir günde herhangi bir yerde dediğim hisle karşılaşmışsınızdır. Mesela bir elbise beğendiniz ama kasada çok sıra var amaan kim beklicek şimdi o kadar sırayı sonra gelir alırım dediniz ama unutulup gitti. Eğer bekleseydiniz o elbise sizin olacaktı veya eğer gerçekten istemiş olsaydınız o sırayı bekleyip o elbiseyi alacaktınız. İşte hayat ta bu basit mantıktan ibaret. Gerçekten istersen çaba gösterip istediğin hayata sahip olursun.
Gerçekten istemek ne demek? İstiyorum demek değil sadece. Hayalini kurmak, hayaliyle mutlu olmak. Kendine sürekli isteğini hatırlatmak ve onun için her şeyi yapmaya hazır olmak. En önemlisi kendine inanmak. Yapabilirim demek, yapıcam demek. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir söz veriyorum. Sakın yanlış anlamayın size sadece bunları yaparak yattığınız yerden kilo verebilirsiniz demiyorum, bu gerçekten boş iş olur. Ben size diyorum ki bunları yaptığınızda bütün ipleri elinize alacaksınız. Ne yiyeceklerin esiri olacaksınız ne sıcacık yatağınızın. Doyduğunuzu hissedecek daha az yiyeceksiniz, amacınıza o kadar bağlı olacaksınız ki o en sevdiğiniz pizza bile sanki en nefret ettiğiniz brokoli gibi gelecek size. O brokoli de en sevdiğiniz pizza gibi. Spor yapmak için vaktim yok bahanesinden uzaklaşacaksınız bunun yerine spor yapmak için vakit yaratacaksınız. İstedikten sonra bunların hepsi çok kolay olacak. Sonra bir bakmışsınız 36 bedensiniz :)
Peki madem bu kadar basitti ben neden hayatımın 18 senesini şişman geçirdim? Çünkü onca sporu, diyeti kafamda çok büyüttüm. Ne yapsam da kendimi o çikolatalardan uzak düşünemedim. Götüm yemedi kısaca. Kendime bahaneler buldum aman böyle de güzelsin seni seven böyle sevsin zaten herkes ölmicek mi vs vs.. Bir gün uyandığımda o günün farklı bir gün olduğunu hissettim ve bütün bu az önce saydıklarımdan kurtuldum ve gerçekten istedim. Ne pahasına olursa olsun yapacaktım. O günüm ve o günden önceki hikayemi burada okuyabilirsiniz.
O günden bugüne vazgeçmedim, yıkılmadım, ayaktayım. Hatta bugün kendime yeni bir söz daha verdim. Temmuz ayına 65 kiloyla giricem. Kendime inanıyorum, güveniyorum ve size de inanıyorum.
Nasıl motive olabileceğinizi bu yazımda daha detaylı anlatmıştım. Göz atabilirsiniz.
Eğer sizin de zayıflamaya karar vermenizin veya zayıflama sürecinizin insanlara yardımı olabileceğini düşünüyorsanız gunluguzayiflama@gmail.com adresime hikayenizi yazıp hatta isterseniz bir before fotoğrafı da ekleyip bana gönderebilirsiniz. After fotoğrafınızı gönderdiğinizde size de oha nasıl zayıflamış diyebilirler :) Hatta bunlar için ayrı bir kategori açmak istiyorum, hep birlikte motive olalım hep birlikte zayıflayalım :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder